Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MODERNİTE

[Başlamadan belirteyim. Bu yazının başlığı olan ve üzerinde durduğumuz “modernite”, modern olan ve modern diye bahsettiğimiz her şeydir .]   Modern olmak! Modernleşmek! Peki, ama nasıl? Kime göre modern olup kime göre modernleşeceğiz? Modernlikten neyi kast ediyoruz? Modern olan şey ne? Aslına bakarsanız geçen yıl ilk defa duyurulan, ilk defa piyasaya çıkan her şey moderndi. Daha doğrusu bundan yüzyıllar önce icat edilen matbaa bile o zamanın modern bir buluşuydu. Demek istediğim, bizim anladığımız ölçüde “modernlik” diye bir şeyin hiçbir zaman var olmayışı. Şuan piyasaya çıkan en yeni ürün bile üzerinden birkaç ay geçince modası geçiyorsa, modern diye bize yutturulan aslında piyasanın üretim – tüketim yüzdesini elinde tutanların bir oyunu değil de nedir? Yani bir şey en son çıktıysa modern mi olmuş oluyor, hayır. Modern demek, o şeye eklediğin yeni bir yenilik, yeni bir ek özellik demek. Bir şeye “modern” demek, o şeye devrim niteliğinde bir değişiklik meydana getirdim diyebi...

TEK KELİMEYLE “ADAM” DİYE İSİMLENDİRDİĞİMİZ İNSANLAR

(Bu paragrafın başlıkla alakası yoktur, sadece birkaç hususa değinmek istiyorum. İsterseniz burayı atlayabilirsiniz.) Geçen sefer ki yazıma olumlu ve olumsuz birçok eleştiri aldım. Görüşü ne olursa olsun benimle fikirlerini paylaşan herkese teşekkür ederim. Bu yazıyı kaleme almamda bana fikir veren anneme de selam olsun. [“Oğlum bir de iyi insanları yaz.” demişti.]   Hayatımızda birçok insanla karşılaşırız. Kimisini hiç hatırlamak istemeyiz, kimisini de unutmak. Hatta bu iki uç noktada olanlara özel isimler bile vermişizdir. [bkz: yoldaş, derttaş, adam vb.] Başlıktan da anlaşıldığı gibi ikinci grupta olup “ADAM” diye isimlendirilenlere değinmek istiyorum. “ADAM” `dan kastettiğim sadece bir cinsiyet veya bir ırk değildir. O isim yakışan her şeydir. Ama burada insan olanlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle “ADAM” kelimesi sözlükte;   “İyi yetişmiş, güvenilir, naz çeken, söz dinleyen ve birinin yararlandığı kimse” olarak geçmekte. Bunların hepsi doğru, ama zo...

SÜREKLİ KARŞILAŞTIĞIMIZ VE BİZİ SİNİR ETME YETİSİNE SAHİP İNSANLAR

Yazıma “İnsan” kelimesinin sözlük anlamıyla başlamak istiyorum. “İnsan” kelimesi sözlükte “Düşünce ve konuşma yetisine sahip, huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli bilinçli canlı.” olarak geçmektedir. Peki, ama bu yazılanların ne kadarının içini doldurabiliyoruz? Bu tanımlar bize nasıl uyuyor! Tamam, ilk kısım doğru, ondan bahsetmiyorum zaten. Asıl önemli olandan, yani ikinci kısımdan bahsediyorum.  Hani şu “…huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli…” olan kısım. Hah! İşte takıldığımız nokta burası. Maalesef bunların içine doldurmakta sıkıntılar çekiyoruz. İnsan yapısı gereği hata yapar, ama hatasında ısrar etmez, etmemeli! Hatasını anlayıp, hatasından geri dönmeli. Ne yazık ki birçok sebepten dolayı insanlara ya da insanlarımıza “Laf anlatmak” mümkün değil. Senin derdini dinlemedikleri gibi, kendi dertlerini anlatmaya da doyamıyorlar. Hal böyle olunca iletişim problemleri ve yanlış anlamalar gitgide çoğalıyor. Zaten, sevip sevmediğimiz insan tipleri de burada ortaya çıkıyor. ...

PEKİ AMA "Ömer Faruk KÜÇÜK" KİM?

Resim
97`li ve öğrenci. Her şeyden öte, bir İNSAN!